NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE,  TÜRKİYE CANIM FEDA SANA,  www.ergenekon-destani.tr.gg Sitesi byAdnanoe Sunar....

| ANASAYFA | HAKKIMIZDA | TIP MERKEZİMİZE ULAŞIM | AİLE HEKİMLİĞİ | AĞIZ VE DİŞ SAGLIGI | ÇOCUK HASTALIKLARI | GENEL CERRAHİ | SAĞLIK RAPORLARI | İŞÇİ VE İŞYERİ SAGLIGI | İÇ HASTALIKLARI | KADIN HASTALIKLARI | TETKİKLER | AİLE HEKİMLİĞİ | AİLE HEKİMLİGİ PDF | TIP MERKEZİ YÖNETMELİĞİ | TIP MERKEZLERİNİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR | ATATÜRKÜN SÖZÜ | ATATÜRKÜN SAGLIK İLE İLGİLİ SÖZLERİ | YENİ KİMLİK KARTLARI | SAGLIK BAKANLIGI SİTESİ | ANKARADA NÖBETÇİ EZCANELER | ÇALIŞANLARIMIZ | HASTA HAKLARI | İLETİŞİM |
TIP MERKEZİ SİTELERİMİZ: [ÖZEL DERMAN TIP MERKEZİ HASKÖY-ANKARA] [ÖZEL DERMAN TIP MERKEZİ HASKÖY-ANKARA]

www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,
www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,www.derman-tip-merkezi.tr.gg Sunar,
Copyright ©2007/2009, internetden Cumhuriyetimize Sahib Çıkan 52885'çi Siteyiz (Bütün Hakları) TOLUNAY SAĞ.HİZ.MED.İTH.İHR.PAZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ, 2 adet Sitemiz vardır, Özel Derman Tıp Merkezi. www.dermantip.tr.gg ve www.Derman-Tip-Merkezi.tr.gg ADİL IŞIK'a Aittir. Designed: byAdnanoe


 
   

Atatürk'ün Sağlıkla ilğili Sözleri

   
 


 

 

Biz Kimiz...

Tıp Merkezimize Ulaşım

Hizmetlerimiz.

Aile Hekimliği

Ağiz ve Diş Sağlığı

Çocuk Hastalıkları

Genel Cerrahi

Sağlık Raporları

İşçi ve İş yeri sağlığı

İç Hastalıklar

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Tetkikler

Aile Hekimliği nedir?

Aile Hekimliği PDF

Tıp Merkezleri Yönetmeliği

Tıp Merkezlerini Zor Günler bekliyor

Beni Türk Hekimlere Emanet Ediniz

Atatürk'ün Sağlıkla ilğili Sözleri

SGK-Akıllı Kart Haberi

T.C Sağlık Bakanlığı

Nöbetçi Ezcaneler

Çalışanlarımız

Ziyaretçi defteri

İletişim

Hasta Hakları

.

 


     
 

 
 

ATATÜRK’ÜN SAĞLIKLA İLGİLİ SÖZLERİ ve KONUŞMALARI

ve CUMHURİYETİMİZİN SAĞLIĞI

Prof. Dr. Ahmet SALTIK

(profsaltik@gmail.com, www.ahmetsaltik.com)

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

G İ R İ Ş :

Türkiye Cumhuriyeti’ni yoktan vardeden, ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Yüce Atatürk’ün sağlıkla ilgili değerlendirmeleri bütünlük içinde ele alınmamıştır. Oysa bunu ciddi gereksinim vardır. 1982 Anayasası’nın başlangıç bölümlerinde ve kimi önemli maddelerinde (örn. 2. madde) Atatürk Devrim ve İlkelerine, O’nun ulusalcılığına (milliyetçiliğine) gönderme yapılmaktadır. Ne var ki, özellikle son 20 yılda yoğunlaşmak üzere, ülkemiz Mustafa Kemal’ in gösterdiği yoldan ayrılmaktadır. Atatürk’çülük giderek biçimselleşmekte,

1=O’nun devrim ve ilkelerinin içi boşaltılmaktadır!

2=Böyle yapıldıkça da ülkede işler sarpa sarmaktadır...

Sağlık alanında gözlenen ayrımcı uygulamalar bu bütüncül sapmanın bir bölümüdür.

Oysa Büyük Önder;

3=“AYRICALIKSIZ, SINIFSIZ, KAYNAŞMIŞ BİR KİTLE OLACAĞIZ..”

ilke ve hedefini Türk Ulusu için koymuş ve Cumhurbaşkanlığı boyunca 15 yıl titizlikle uygulamıştı.

Devrim

4 Sağlığı ile

5 Eğitimi ile

6 Kültürü ile

7 Ekonomisi ile

8 Toplumsal dokusu / yapısı ile

9 Siyasal kurumları ile

10Bilimsel-teknolojik yapılanması ile

11Sanat ve estetik anlayışı ile…

bir bütün olarak YENİ İNSANI, devrimlerin koruyucu-kollayıcısı, sürdürücü-geliştiricisi
sürekli devrimci kuşakları yaratma sav (iddia) ve sürecinde idi.

Bu süreçte SAĞLIK, en başta gelen stratejik sektör idi.. Onsuz ne eğitim, ne üretim,
ne askerlik ne de öbürleri başarıya eriştirilebilirdi. Dolayısıyla; O’nun deyimiyle;

12=“

Devlet olma savındaki siyasal kuruluşların en birinci görevi,
halkının sağlığı ve sağlamlığı..”
idi.

Politikalar bu temel ve eksende belirlenmişti. Büyük Önder’in, hemen her yıl TBMM’yi yasama yılı başında bir konuşma ile açmayı çok önemsediği görülmektedir.
Bu açış konuşmalarında hemen her yıl mutlaka sağlık sorunları, hizmetleri ve politikalarına da değinmiş ve TBMM’ye sağlık hedefleri göstermiştir. Aşağıda, Yüce Atatürk’ün,
ilgili kaynakçalardan derlenerek sunulan sağlıkla ilgili değelendirmeleri bulunmaktadır.

13=Devlet durumunda bulunan siyasal kuruluşların en birinci görevi,
ulusun sağlıklı kalması için gerekli yaşam koşullarını gerçekleştirmektir.

 

 

14=Kendine devrimin ve devrimciliğin çeşitli ve yaşamsal görevler verdiği Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde dikkatle durulacak ulusal sorunumuzdur.
(Düşünceleriyle Atatürk, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TTK Yay. XVI. Dizi, sayı 43 a,
TTK Basımevi, Ankara, 1991, sayfa 144-145)

15=Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde durulacak
ulusal sorunumuzdur. Çünkü
Cumhuriyet; düşünsel, bilimsel ve bedensel
bakımlardan güçlü ve yüksek düzeyli koruyucular ister
.

16=Devlet; güvenlik ve huzuru sağlamak için, ülkeyi savunmak için, sağlıklı, iyi yetişmiş, anlayışları, ulusal duyguları, yurt sevgileri yüksek yurttaşlara gereksinim duyar.

17=Bu yüzden, yurttaşların eğitim ve öğretimiyle, sağlığıyla yakından ilgilenmek zorundadır. Bu alanlardaki işleri kişilere ya da ortaklıklara bütünüyle bırakabilmek için,
bu işlerin devletin karışması ya da yardımı söz konusu olmadan, devleti,
temel görevlerini yerine getirmede zor durumlarda bırakmayacağına emin olmak gerekir.

18=Bir ulusun hasta olması demek, yıkıma uğraması demektir.
O halde kurtuluş; ancak toplumdaki hastalığı tanılayıp sağaltmakla olanaklıdır.
Sağaltım bilimsel ise şifaya erişilir; yoksa hastalık yerleşir, iyiletilemez..

19=Her tür sağlık savaşımını, olanaklı olan hızla ve geniş bir biçimde
izleyerek gerçekleştirmek başlıca hedeflerimizdendir.

20=Ulusun, ulus gençlerinin, çocuklarının sağlıkları, sağlamlıkları,
gürbüzlükleri; üzerine düştüğümüz çok gerekli bir diriklik işidir.
Bu yüzden, yurttaşların eğitim ve öğretimiyle, sağlığıyla yakından ilgilenmek zorundadır. Bu alanlardaki işleri kişilere ya da ortaklıklara bütünüyle bırakabilmek için,
bu işlerin devletin karışması ya da yardımı söz konusu olmadan, devleti temel
görevlerini yerine getirmede zor durumlarda bırakmayacağına emin olmak gerekir.

21=Sağlık

22=Efendiler! Ulusumuzu tam güvenlik durumunda yaşatmak seçkin amacımız olduğu gibi, onun sağlığına özen göstermek ve varolan olanaklarımız oranında toplumsal sorunlarına çözüm olmak da hükümetimizin görev bütünlüğü içindedir. Bu kapsamda olmak üzere, ülkemizin hekim gereksiniminin, olanak elverdiği ölçüde giderimine uğraşıldı.
1336 (1920) yılında 260 hekim görevli idi. Bu miktar, bu geçen yıl içinde (1921’de)
312’ye yükseltildi. 50 hekimin daha sağlanmasıyla hekimsiz ilçelere gönderilmeleri düşünülmektedir. Bu yıl bulaşıcı hastalıkların yayılmasına izin verilmedi, baş gösterenler hemen sağlık önlemleri uygulanarak olduğu yerde söndürüldü. Bulaşıcı hastalıklara karşı en kesin önlem olan aşılar. Üç milyonu aşkın doz çiçek aşısının Sivas’ta üretilmiş olduğunu dile getirmek, bu bağlamda yeterli bir fikir verebilir. Ülkenin sıtmalı bölgelerinde yeterli kinin dağıtıldı. Frengi afetinin söndürülmesi için de olanaklı olan para sarfedildi ve toplumsal hastalıklar ile mücadelemizin
daha etkili ve daha kapsamlı bir biçimde yerine getirilmesi kuşulları da hazırlanmıştır. Sağlık ve sosyal yardım konularında izlediğimiz amaç şudur :

Ulusumuzun sağlığının korunması ve desteklenmesi, ölümlerin azaltılması,
nüfusun artırılması, toplumsal hastalıklar ve salgınların etkisiz bir düzeye indirilmesi,
bu yolla ulus bireylerinin dinç ve yetenekleri korunmuş bir biçimde bedence
sağlıklı olarak yetiştirilmesi...

(1. Dönem 3. Toplanma yılını açarken 1 Mart 1922, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf. 236)
artık tümüyle ülkemizde üretilmektedir

23=Efendiler, iç durum hakkındaki açıklamalarımı burada tamamlayarak sözü sağlık durumumuza aktarıyorum. Ülkenin sağlık durumu, bereket versin hoşnutluk verici bir görünüm sunmaktadır. Sağlık çalışmalarımızın önemli bir bölümü salgın hastalıkların engellenmesi ve yayılımının sınırlandırılmasına ayrıldı. Bu tür hastalıklardan yalnız çiçek ile lekeli humma kimi bölgelerde sınırlı bir yaılma biçimi almak eğilimi göstermiş ise de zamanında alınan ve sürdürülen engelleyici önlemler ve korunma ile önlerine geçilmiştir. Ülkenin büyük bir bölümü düşmanca bir yıkıntı biçiminde ve mazlum halkı yoğun bir sefalet içinde terkedildiği, içten dışa ve dıştan içe sürekli bir göç akımının sürdüğü, varolan durum karşısında bu gibi hastalıkların görülmesi o denli şaşılacak olmayıp, belki oldukları yerlerde hızla söndürülmesinde gösterilen başarı hoşnutluğu gerektirmektedir. Bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı savaşım (mücadele) araçları düşünülürken doğallıkla en önce akla, sağlık önlemlerinin uygulanmasına bircik araç olan hekimler ve sağlık memurları gelir. Geçen yıl (1922) ülke içinde memur olarak atanan hekim sayısı 337 ve sağlık memurlarının sayısı 434 idi. Ülkenin gereksinimlerini sağlamadan uzak olan bu miktarların bu yıl, bir ölçüde ülkenin uzak yerlerinde hekimlik aylıklarının artırımı ve kısmen, asker hekimlerden bir bölümünün terhis ve atanması yoluyla çoğaltılması ve
aynı zamanda okuldan çıkacak hekimlerimize zorunlu hizmet yükleme ve fazla hekim yetiştirilmesi yollarına yönelerek bugün görülen boşlukların doldurulması tasarlanmaktadır.

Bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı insanları koruma konusunda büyük hizmetleri görülen aşıları hazırlama ile meşgul Hıfzıssıhha (Sağlığı Koruma) Kurumumuz tam başarıyla çalışmasını sürdürmekte ve mücadeleye yararlı hizmetler üretmektedirler. 1337 (1921) yılı içinde üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas Kurumu, geçen yıl içinde 5 milyon kişilik çiçek aşısı, beş yüz otuz yedi kilogram kolera, dört yüz yedi kilogram tifo aşıları üretmiş ve bunlar halka yeterli biçimde uygulanmıştır. Bugün İstanbul ve Sivas’ta bulunan her biri Bakteriyolojihane, Kimyahane, Aşı Üretimi ve Kuduz Tedavihanesinden oluşan Hıfzıssıhha Kurumlarımızdan üçüncüsünün de bu yıl Diyarbakır’da kurulması ve bu sayede uzak yol alınmasından kaynaklanan sakıncaların hafifletilmesi kararlaştırılmıştır. Bulaşıcı hastalıklara karşı önemli bir mücadele aracı olan dezenfeksiyon ve antisepsi araçları gittikçe artırılıyor ve düşmanın zarar verdikleri onarılıyor ve varolanlar iyileştiriliyor. Bu yolla yakında Afyonkarahisar, Eskişehir ve Niğde Dezenfeksiyon Kurumları çalışmaya gireceklerdir. İzmir’de ve Ankara’da her türlü araç ile donanmış birer Dezenfeksiyonevi yapımı hazırdır. Esasen kentlerin sağlığının korunmasının gerektirdiği Dezenfeksiyonevi’ nden yoksun yerlerde yerel meclislerce verilecek ödenekle ve merkezden yapılacak yardımla bir an önce bunların tamamlanması 1339 (1923) yılının gerçekleşmesini hedef koyduğu amaçlardan birisi olduğu gibi, içte başlıca güzergahlarda ve dıştan gelecek yayılmacı hastalıklara karşı savunma için sınırlarımızda korunma önlemleri projesi de değerlendirilmektedir. Kapitülasyonların eylemlice (fıilen) kaldırılması semeresi olarak uluslararası bir yönetim durumundan çıkarılıp hemen doğrudan doğruya Bakanlığın şubeleri yönetiminden biri durumuna gelen sabık Sağlık Karantinası Yönetimi de, en zor koşullar içinde devir teslim edilmiş olmasına karşın, tam başarıyla sürdürülmekte ve işletilmektedir. Bir yıkıntı durumunda teslim edilmiş olan Sinop ve Klazumen Dezenfeksiyonevle’rinin işletilmesine çalışılmaktadır. Yalnızca bulaşıcı ve ateşli hastaların kabulüne özel hastanelerin bulunmamasının ülkemiz için büyük bir eksiklik olduğu düşünülerek bu yıl İstanbul’da ve Anadolu’nun değişik noktalarında olmak üzere 5 tane Bulaşıcı Hastalık Hastanesinin kurulma ve açılması sağlık programımıza katılmış ve şimdi İzmir’deki çalışmaya başlamış ve İstanbul’dakiler de açılışa hazır bulunmuştur. Gerek yerel meclislerin çabası ve gerek örnek kurumlarımızın ülkemize güzel dağıtımı yollarıyla Anadolu’nun her yanında önemli sağlık merkezleri kurulması olanak içine ve gerçekleştirmeye girmektedir. Salgın yapan hastalıklar oranında önemli ve hatta ülkemizde bunlardan daha çok yıkıma neden olan sıtma, frengi ve verem hakkında da önlem uygulanmasından geri durulmuyor. Sıtma hastalığının ülkemizdeki yayılma ve yıkımının derecesine karşı bir yeterli önlem olduğu savlanmamakla birlikte, kuşkusuz pek etkin bir etmen olan, İstanbul Kimyahanesi’nde üretilen devlet kinini tabletlerinin bin kiloya yakın mevcudu Ziraat Bankası aracılığıyla bütün bölgelere dağıtılmak üzere bulunmuş ve 250 kilo miktarında da ücretsiz olarak kinin dağılmıştır. Yine geçen yıl (1338, 1922) ödeneğinden artakalan para ile dışarıdan yeniden bin kilo dolayında kinin sipariş edilmiştir. Sıtma hastalığının kökünden yokedilmesi için biricik çözüm olan kurutma ve arazi düzeltimi sorununa kent ve köylerin sağlığı koruma koşullarının düzeltim ve tamamlanmasına ise, doğal koşullara dönülür dönülmez başlamak bayındırlık ve sağlık işlerimizin en kaçınılmaz ve zorunluKlarından biri olacaktır. Frengi savaşımı her yerde
her zamanki etkinlikleriyle sürmektedir.

Yıkıcı toplum hastalığımızdan kuşkusuz başlıcası olan verem hastalığına karşı şimdiye dek durum ve koşulların üzgünüm ki, uygulanmasına izin ve olanak vermediği önlemlere başlangıç olmak üzere İstanbul’da Veremliler Tedavievi açmak ve bu yolla yeni
ve pek gerekli bir savaşımın ilk temel taşını koymak tasarlanmaktadır..

Bakanlığa bağlı Genel Hastalıklar Hastanelerinde geçen yıl içinde yirmi bini aşkın
hasta tedavi edildi ve bütün kurumların laboratuvarlarında otuz bin muayene yapıldı.
(1. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken. 1 Mart 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri C.1 s. 306-8)

24=Ordunun bu yıl vermiş olduğu savaşlarda sağlık işlerinin yürüyüş biçimi takdir ile
anmaya değerdir. Bulaşıcı hastalık savaşımı, sağlık donanımı eksiklerinin sağlanması, sağlık zabıtasının tamamlanması ve sağlık istihbaratının düzenlenmesi üzerinde yoğunlaşan sağlık işleri de tam başarı ile görülmüştür. Özellikle asker sevkedilen sınır üzerinde fazlasıyla görünen dönek ateş ve lekeli ateş kaynakları araştırılıp izlenerek
ve çıktığı köylere dek savaşım genişletilerek cepheye temiz asker sevki sağlanmıştır.
(1. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken. 1 Mart 1923, Atatürk’ün söylev ve demeçleri Cilt 1 sf: 322)

25=Nüfusumuzun korunma ve artırımı amacını önemle dikkatinize sunarım. Genel sağlık için esaslı olarak uygulanan önlemler kesintisiz tamamlanmalı ve genişletilmelidir.
Cömert ve üretken olan Türk ulusu, sağlıkta sürekli teknolojik ilerlemelere erişinceTürk yurdunu hızla dolduracak ve şenlendirecek güçte olduğuna kimsenin kuşkusu yoktur.
(2. Dönem 1. Toplanma Yılı Açışı, 1 Mart 1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 346)

26=Efendiler! Geçen yıl (1923) boyunca bütün ülkeyi kapsayan bir sağlık örgütüne başlanılmıştır. Zamanımıza dek genel sağlığın uğradığı savsaklamanın derecesi;
savaşım yoluna girildikçe, daha belirgin ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki yıl bile
tüm sağlık savaşımı için özellikle önlem almak gereklidir. Özellikle sıtmaya karşı,
başlı başına bir savaşım devresine girilmesi Yüce Meclis’in gözönünde bulunduracağı önceliklerden sayılsa yeri vardır. Muhakkaktır ki, bizim için nüfusun korunması
ve artırımını ve çalışanların güç ve zindeliğini sağlayan önlemlerin başında
sıtma savaşımı bulunmalıdır.
(2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken, 1.11.1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 352)

27=Sağlık

28=Muhterem Efendiler; halkın yaşam ve sağlığı açısından, üç yıldan beri belirli bir
program kapsamında ve bütçemizin izni oranında izlenen etkinlikler sürdürülmektedir.
Ülkenin değişik bölgelerinde sıtma ve öbür hastalıklar ile savaşım örgütü kurulmakta
ve gelişmektedir. Sağlık etkinlikleri ve savaşımdan aldığımız sonuçlar olumlu ve hoşnutluk vericidir. Sağlık ve Sosyal İşler’in değişik şubelerine ilişkin ve
Meclis’in gündeminde bulunan, yasa tasarılarının onayı, sağlık ve sosyal işler örgütümüzde yeni gelişme sağlayacaktır.
(2. Dönem 3. Toplanma Yılı Açışı, 1 Kasım 1925, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 365)

29=Efendiler!
Sağlık savaşımına gösterdiğiniz ilgi ve ülkede bu yolda elde edilen sonuçlar
bu çalışmanın genişletilmesini gerekli göstermektedir. Bu yıl Umumi Hıfzıssıhha
(Sağlığı Koruma) Yasası tasarısının Büyük Meclis'e sunumu kararlaştırılmıştır.
(3. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken, 1 Kasım 1928, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf. 376)

30=Geçen yıl ülkenin sağlığı önemli bir sorundan rahatsız olmaksızın geçmiştir.
Her tür sağlık savaşımını, olanaklı olan derecede hızlı ve geniş bir biçimde izlemek, başlıca hedeflerden olmağa yaraşır.
(3. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1 Kasım 1929, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 37)

31=Türk'e ev ve bark olan her yer sağlığın, temizliğin, güzelliğin, çağcıl kültürün örneği olacaktır. (TBMM 5. Dönem 1. Toplanma Yılını Açarken, 1 Kasım 1935, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 402)

32=Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı

33=Aynı Bakanlık, kendine verdiğimiz göçmen işlerini de sosyal ve ekonomik politikamıza uygun olarak başarı ile görmektedir. Bakanlığın, "Sağlam ve gürbüz kuşaklar, Türkiye'nin mayasıdır" ilkesini, pek iyi kavrayarak çalışmakta olduğunu övgüye değer bulurum. (TBMM 5. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1 Kasım 1937, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf. 411).

 

 

’nın bu sorun üzerindeki sistemli çalışmaları,
yüksek Kamutayı (Meclis’i) hoşnut edecek nitelikte gelişmektedir.
örgütümüzde ülkenin gereksinimine uyum, isabet ve çaba açıktır.
Cumhuriyet Hükümeti’nin başlı başına bir ilke olarak başarıyla izlediği sağlık savaşımını gittikçe araçlarını artıran bir ölçüde sürdürmek gereklidir ve önemlidir.
(2. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1.11.1925, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 sf: 346)
örgütümüzde ülkenin gereksinimine uygun isabet ve çaba gözle görülmektedir. Cumhuriyet Hükümeti’nin başlı başına bir ilke olarak başarıyla izlediği sağlık
savaşımında gittikçe araçlarını artıran bir ölçüde sürdürmek gereklidir ve önemlidir.

Büyük Önder’in aramızdan ayrılışından 23 yıl sonra yaşanan 27 Mayıs 1961 Devrimi, Ata’nın izinde bir sağlık politikası benimsemiştir. Buna uygun olarak 1961 Anayasası’nın
49. maddesi ile sağlık hizmetlerini halka bir hak, devlete ise bir ödev olarak tanımlamıştır.
Bu siyasal seçimine uygun olarak da, 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi hakkında yasayı çıkartmıştır. Bu yasa, ilk maddesinde halkın sağlık hakkını ve devletin görevini tanımladıktan sonra, ilke olarak sağlık hizmetlerinin bedelinin bütçeden karşılanacağını da kurala bağlamıştır.

Bu eşitlikçi ve sosyal devlet damgası taşıyan Yasanın teknik ve düşünsel mimarı rahmetli
Prof. Dr. Nusret FİŞEK, -ki ADD kurucular kurulu listesinde 2. sırada adı yer almaktadır- bakınız 2 Nisan 1981 tarihli “ATATÜRKÇÜLÜK ve SAĞLIK POLİTİKAMIZ” başlıklı Cumhuriyet Gazetesi’nde 20 yıl önce yayınlanan makalesinde neler yazıyor :

… Koşullar elverdiği halde devletin sağlık hizmetini başarı ile yürütmesi için gerekli önlemler alınmaz ise, Anayasamızda herkese sağlık hizmeti sunma devletin görevi olduğu yazılı olsa bile, devletçilik ilkesinin uygulandığı kabul edilemez; sağlık politikamızın Atatürkçü olduğundan söz edilemez.

Herkese hakkı olan hizmeti vermek gerekir. Olanaklar elverdiği halde
bunu sağlayamayan bir politika halkçı olamaz, Atatürkçü olamaz
.

… Son olarak Atatürk’ün devrimci politikasına da değinmek gerekir. Devrimcilik değişen toplumsal koşulların doğurduğu gereksinmeleri karşılamak için geleneksel uygulamaları bırakarak hizmetlere yeni bir yön vermektir. Osmanlı İmparatorluğu
bir yana, bu ülkede 50 yıldır hasta olan herkese sağlık hizmeti götürme amacı gerçekleştirilememiştir. O halde sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde ve sunuluşunda bir hata olduğunu kabul etme ve bir çözüm bulma zorunluluğu vardır.

… 1961 yılında kabul edilen Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası da
aynı çizgide yapılan bir atılım, Atatürk’ün izinde bir devrimdir. Devimdir, çünkü
sağlık hizmetinin büyük ölçüde, devlet hizmetine dönüşmesini, hekimin bireyciliği bırakmasını ve bir ekip içinde çalışan kamu hizmetlisi olmasını öngörmektedir.

Açıktır ki, günümüz sağlık politikaları oluşturulurken, Devrimin mimarının bu alanda yaptıkları ve yazıp-söylediklerinden öğrenilecek çok şey vardır. Kemalizm, ulusumuzun sağlık gereksinimlerine de eşitlikçi biçimde yanıt verebilecek özellik ve içeriğe sahiptir. Bütünsel yapısında bu alanda da bir eksiklik bulunmamaktadır.

3. binyıl başında sağlık politikalarında hedefimiz, tüm yurttaşlarımızın ayrımsız olarak
eşit ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişmelerini gerçekleştirmek olmalıdır.

1948’de imza koyduğumuz İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi de (md. 25), 21. yy. için Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) koyduğu ve bizim de taraf olduğumuz
21 Hedef” de bunu öngörüyor ve amaçlıyor. DSÖ’nün bu eylem planına göre;

· “.. önümüzdeki 5 yıl içinde, üye ülkeler, sağlıkta eşitliği sağlayacak politikaları uygulamaya koymuş, hatta sonuçları izliyor olacaklardır.”

· Atatürkçülük sözle değil, eylemle olur.. Haydi bakalım hükümetler, davranın..

 

Ulusumuzu, yaraşır olduğu sağlık hizmetine kavuşturalım. Türkiye’ye bu yakışır!

Çünkü Cumhuriyet’in “sağlığı” (esenliği, güvenliği, geleceği!) buna bağlı..

Avrupa Hastalıkları Önleme ve Denetleme Merkezi
E-CDC’nin 2005-2006’da Öncelik Alanları

· Hastalıklar, -hem bulaşıcı olanlar hem de olmayanlar- toplumlar ve ekonomik kalkınma için büyük bir sorun oluşturmakta ve birçok insanın acı çekmesine neden olmaktadırlar. Bulaşıcı hastalıklar, yeni ve yeniden ortaya çıkan SARS, kuş gribi, pandemik influenza, antimikrobiyal direnç, HIV ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar... İnsanlar hastalıklar ve sakatlanmalardan uzak, sağlıklı bir yaşam isterler. Bu nedenle, sağlık stratejik bir konudur. Z. Jakob, ECDC Direktörü

 

 

 

 

 

… Atatürk devletçi idi. Ancak O’nun bu ilkesini farklı yorumluyanlar vardır.
Bu yorumcuların birleştiği asgari müşterek “Özel sektörün yapamadığı işleri devletin yapmasıdır”. Sağlık alanında özel sektör, özel hastaneler ve muayenehane hekimleridir. Herhalde hiç kimse özel hastanelerin ve muayenehane hekimlerinin tüm sağlık sorunlarını çözdüğünü, köyde ve kentte bütün hastalara baktığını söyleyemez. Bu nedenle Atatürkçü bir sağlık politikası, tedavi hekimliği alanında devletçi olma zorundadır. Bir bakıma devlet, değil Cumhuriyetin kurulduğundan bu yana, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de, tedavi hekimliği alanında halka önemli ölçüde hizmet sunmuştur. Bugün hastane yataklarının % 96’sı kamu sektörüne aittir. Görünüşte hekimlerin % 53’ü kamu sektöründe çalışmaktadır. Ancak kamu sektörüne ait hastanelerin büyük bir kısmının muayenehane hekimleri tarafından yönetilmesi ve devlet hizmetinde çalışan hekimlerin aynı zamanda muayenehane hekimi olmaları
bu alanda devletçiliği sulandırmakta ve her hastaya erişme, her hastanın devletin hastane ve hekimlerinden yararlanma olanağını ortadan kaldırmaktadır. Halkımıza gereken ölçüde sağlık hizmeti sunulamamasının, ülkemizin sınırlı olanaklarından ileri geldiğini sananlar vardır. Bu doğru değildir. Ülkemizde geçen yıl yapılan bir araştırmada kişi başına 1 500 lira harcayarak ve 3 000 kişiye bir hekimin hizmet ettiği bir örgüt kurarak tedavi ve koruyucu hekimlik hizmetlerinin herkese eriştirilebileceği gösterilmiştir. Bu sayılara dayanarak yapılacak hesapta tüm ülke için 15 000 hekim çalıştırılması, mevcut hekim sayısının % 60’ı ve devlet bütçesinin % 4’ünün harcanması gerektiği ortaya çıkar. Demek oluyor ki sorun olanaksızlık değil, kaynakların kullanılmaması, kullanılamamasıdır.
*
                                                     Web Tasarım: byAdnanoe

 
 

(31.12.2007-23.04.2008/03.03.2009 arası 12623 ziyaret olmuştur) Sonrası= 30495 ziyaretçi ziyaret etmiştir.

 

 

Ziyaretinize Teşekkürler. Şuan. .Aktif Ziyaretçi
Copyright © 2007/2009, www.dermantip.tr.gg ve www.derman-tip-merkezi.tr.gg Siteleri ADİL IŞIK'a aittir.
Designed:byAdnanoe


Bu site 1024x768 çözünürlüğünde Firefox (1,2,3,3.5) - İnternet Explorer (7,8) - Google Chrome (1,2) - Opera (10) -Safari (4) tarayıcıları için optimize edilmiştir. (En iyi İnternet Explorer 7 ile) Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol